25 Kasım 2016 Cuma

BİR MAKEUP ARTİSTİNİN BİLMESİ GEREKENLER

                                          

                                           MAKYAJIN TARİHÇESİ

                 Kozmetiği dekoratif olarak kullanmaya başlayan ilk insanlar çoğunlukla güneydoğu bölgelerinde yaşayan Mısırlılar, Babürlüler, Mezopotamyalılar ve Hintliler olmuştur. Bu toplumlar o zamanlar ya diğer insanlardan farklı görünmek ya da bayram ve özel günlerinde kendilerini süsleyerek ve boyayarak güzel görünmek için dekoratif kozmetiği kullanmışlardır. Neolitik dönemde ise (M.Ö. 5000-8000) insanlar vahşi hayvanlardan korunmak amacıyla yüz ve vücutlarını çamur ve bitki kökleriyle boyayarak kendilerini kamufle etmeye çalışırlardı. Ayrıca birçok eski medeniyette zafer, öfke, ibadet, sevinç, savaş gibi duyguları göstermek, güçlü ve iktidarlı görünmek için boyanırlardı.                   

                 Eski Yunan ve Roma tiyatrolarında oyuncular tarafından maske kullanılır ve gerçek yüzler görünmezdi. Ortaçağ Avrupa’sında dinsel oyunlarda melek, şeytan ve din adamları canlandırılırken kırmızı, beyaz ve yaldızlı boyalarla takma sakallar kullanılırdı. Kullanılan ilk malzemeler de kuzu yünü, tebeşir ve yakılmış mantardı. Yakın yüzyıla gelindiğinde  oyunlarda ışık kullanılmaya başlanmasıyla makyaj gereksinimi arttı. 1870’lere Alman tiyatrocu Ludwing’in renk çubuk boyalardan oluşan makyaj malzemelerini üretmesiyle başlayan serüven günümüze kadar gelmiştir.

                 Sinemanın gösteri sanatları içinde önemini alması, Televizyon kanallarındaki artış bunların yanı sıra makyajın günlük yaşamda kullanımının artması, sektörde profesyonel makyaj sanatçısı ihtiyacını gündeme getirmiştir. Makyajın öneminin fark edilmesi bu konuda eğitimin önemini de ortaya çıkarmıştır. Makyaj dekor kostüm ya da aksesuar gibi oyuncunun oyununu direkt etkileyen bir faktördür. Makyajla bir oyuncuyu faklı bir karaktere dönüştürebilir ya da anatomik yüz değişiklilikleri yapabiliriz.                              

                1920’lerden sonra makyaj, aristokratlar dışında halk tarafından da uygulanmaya başlamıştır. 1920’lerin makyajından kaş kalemi ve ruj vazgeçilmez makyaj malzemeleri olmuştur. Çok ince çizilmiş kaşlar ve canlı dudaklar tercih edilirdi.                             

               1930’lardan sonra kozmetik endüstri haline gelmiştir. O yıllarda dergiler hanımları makyaj yapmaları konusunda teşvik edici önerilerde bulunmuşlardır. Takma kirpikler bu tarihlerde kullanılmaya başlanmıştır. Yine ruj ve oje bu tarihlerin en popüler makyaj malzemesi olmuş, makyajlar ise iyice abartılarak koyulaştırılmıştır. 1931 yılında İspanya’da Laurendor isimli bir firma stage Line Makyaj ürünlerinin üretimine ve satışına başlayarak makyajda bir çığır açmıştır. Tek renk olarak kullanılan beyaz pudraya pembe ve kahve tonlar katarak o güne kadar hayal bile edilmemiş bir ten rengi elde etmiştir.                          

               1950’lerde bronz renk popülarite kazanmış ve koyu tene uygun soluk rujlar kullanılmaya başlanmıştır.60’larda koyu siyah göz makyajı moda olmuştur.60’lardan sonra kozmetik sektörü daha da gelişmiştir.60’lardan 2000’li yıllara kadar kozmetik sektörü sürekli yükselerek büyük bir ilerleme kaydetmiştir. Tamamen profesyonel, kullanımı kolay, cilde zarar vermeyen ürünlerin üretilmesi ve firmaların birbirleri ile rekabet halinde olması kadınların her geçen gün daha kaliteli ürünlere sahip olmasını sağlamaktadır.
                                                     GÜZELLİK
                Güzellik, mükemmel bir yüz değildir. Güzellik saç, cilt ve vücut ile kişiliğin sentezidir. Başkalarını taklit etmeden güzel olabilmektir. Güzellik, sağlık, hareket, iyi görünüm, sağlıklı düzgün bir vücut ve yaşamın en önemli detayıdır.
               Günümüzün insanı kozmetik, bilim ve teknolojinin sağladığı olanaklardan yararlanarak daha güzel ve daha genç olma şansına sahiptir. Güzellik uzmanları kozmetik biliminin yeni buluşları, daha güzel bakım programları ve daha doğru makyaj teknikleri ile insanlara yardımcı olmaktadır.                                               

                                                 MAKYAJIN TANIMI
             Makyaj bir maske veya bir moda değildir. Makyaj bir sanattır. Makyaj yüz güzelliğini ön plana çıkartmaktır, kendimize olan güvenin perçinleyicisidir. Başka bir deyişle makyaj kadınların saklı güzelliğini ön plana çıkarmaktır.
             Makyaj çok değerli bir tuval olan insan yüzüne ya da vücuduna çeşitli renkler ve malzemelerle yapılan yorumlamadır. Kişinin yaşı kaç olursa olsun uygulanan makyaj kişinin kendisini nasıl görmek istediğini yansıtır. Amaç genç görünmekten ziyade güzel görünmek olmalıdır.          Makyajda en önemli kural koyu renkler gizler, açık renkler ön plana çıkarır. Diğer bir kural ise göz makyajı koyu ve belirgin tonlarda ise dudak makyajı geri planda tutulmalı, dudak makyajı koyu ve belirgin tonlarda ise göz makyajı geri planda tutulmalıdır.
              Bilinçli yapılan bir makyaj kadının bireysel güzelliğini en doğal şekilde ortaya çıkardığı gibi, küçük kusurları da sihirli bir şekilde yok eder. Amaç farklı bir kişi yaratmak değil, zaten var olan güzellikleri ortaya çıkartmak, ayrı ayrı kısımları genel etki yapacak şekilde bir araya getirebilmektir. Önemli olan bağdaştırmak ve uyum sağlamaktır.                                             

                                                 HİJYEN NEDİR
               Sağlık için gerekli koşulların sağlanması ve sürdürülmesi için ön görülen uygulamalara hijyen denir. Makyaj sanatçısının temizliği ve hijyeni, kullandığı malzeme ve ürün temizliği son derece önemlidir. Mükemmel bir makyöz- makyör olmak için temizlik ve hijyen koşullarını çok iyi bilmesi ve uygulaması gerekir.

                                           KİŞİSEL HİJYEN KURALLARI
               Günlük duş alarak ve soft bir parfüm veya deodorant kullanarak vücut kokularından arınmalıdır. 
           Ağız hijyenine çok önem vermeli, kokulu yiyeceklerden uzak durmalıdır. Dişler günde en az iki defa fırçalanmalıdır.
               Üstü başı temiz derli toplu, saçlar kısa veya toplu tırnaklar manikürlü eller bakımlı ve yumuşak olmalıdır. Her uygulamadan önce eller mutlaka yıkanmalıdır.               Cilt tonuna uygun hafif, soft bir makyaj yapılabilir. Abartıya kaçmamalıdır.
                                    MAKYAJ  MALZEMELERİNİN  HİJYENİ
               Bir makyaj sanatçısının çanta temizliği ve düzeni çok önemlidir. Çantası temiz ve düzenli olmayan makyaj sanatçısı başarılı olamaz. Unutmayınız ki müşteri öncesi sizin temizliğinize ve düzeninize, sonra becerinize bakar.
               Lateks süngerler, aplikatör ve puf: Ilık sabunlu su ile yıkanmalıdır. Açık ve havadar ortamda kurumaya bırakılır.               Fırçalar: Ilık sabunlu su ile yıkandıktan sonra özel dezenfektan ürün ile dezenfekte edilir.               Kalemler: Kalemtıraşla açarak hijyeni sağlar.               Cımbızlar: Her kullanımdan sonra alkollü pamukla silinmelidir.


                  MAKYAJ  SANATÇISININ   TAŞIMASI  GEREKEN ÖZELLİKLER

 1-İş hakkında eğitimli olmalı, mesleğini severek yapmalı ve meslek ahlakına uymalıdır.
 2-Yeniliklere karşı açık olmalı ve mesleğine de yansıtmalıdır.         
 3-Kişisel temizliğine ve ağız hijyenine çok önem vermelidir.

 4-Bakımlı ve temiz cilde ve ellere sahip olmalıdır.
 5-Kokulu yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalıdır.                 
 6-Abartılı takı, parfüm ve makyaj kullanmaktan kaçınılmalıdır.                 
 7-Kullandığı tüm ürün ve malzeme hakkında bilgi sahibi olmalıdır.
 8-Cilt yapısı ve hastalıkları hakkında bilgi sahibi olmalıdır.                 
 9-İyi bir iletişim becerisine sahip olmalı ve insan psikolojisinden anlamalıdır.
10- Daima pozitif düşünülmeli, kendine güvenmeli ve müşterisiyle mesafeli olmayı bilmelidir.


                      MAKYAJ  YAPARKEN  DİKKAT  EDİLECEK  NOKTALAR




              1-Karakter ( hırçın, sakin, vamp…)
              2-Meslek (öğretmen, sanatçı…)
              3-Kostüm (abiye, spor, günlük…)
              4-Işıklandırma ( defile, mum, gece, gündüz…)
              5-Yaş ( genç, olgun)          
              6-Yüz şekli (oval, kare, yuvarlak, uzun, köşeli, üçgen…)              
              7-Saç, göz, ten rengi


                                                         IŞIK             

Direkt olarak makyajımızı ışık etki ediyor.Işık farklı dalga boylarıyla yayılan enerjidir.

      Sarı ışık :  sıcak ışık florasan       
      Beyaz ışık : soğuk ışık florasan
      Doğal ışık : gün ışığı
    Lokal ışık  : tiyatrolarda seyirci ve oyuncu arasında mesefa vardır.Seyirci tarafı karanlık , oyuncu tarafı aydınlıktır.


                            MAKYAJ  ÖNCESİ  CİLT BAKIMI VE ÖNEMİ
              Makyaj öncesi özellikle yapılan mini cilt bakımları yapılacak makyajın kalitesini belirler. Bu nedenle bir makyaj sanatçısı mutlaka cilt tipleri ve bu ciltler için kullanılacak ürünler hakkında bilgiye sahip olmalıdır. Ayrıca cilt tipleri baz makyajda uygulanacak fondötenin türünü belirler.


                             DERİNİN YAPISI VE KATMANLARI
               Deri, vücudumuzun dış yüzeyini kaplayan, koruyan, kendini yenileyen ve sürekli nefes alan yaşayan bir organımızdır.
                  Deri üç ayrı tabakadan oluşur.                

  Üst deri (epidermis)                  Orta deri (dermis)               Alt deri (hypodermis)
      
Üst Deri (epidermis)


                  Derinin en üst tabakasıdır. Kendisini 28 günde bir sürekli yeniler ve yeni hücreler meydana gelir. Eski ölü hücreler yüzeyden atılır. Üst deri, koruyucu tabakası sayesinde dış çevre etkilerine karşı cildi korur. Cildimizin Ph değeri 5,5-6 değerinde olmalıdır. Üst derideki gözenekler aracılığıyla cildimizden toksin maddeler dışarı atılır ve kozmetik ürünlerin emilimi gerçekleşir.


 Orta Deri (dermis)                  

                   Derinin en kalın tabakası olup cilde dayanıklılığını kazandıran bölümdür. Kendini yenileme özelliği yoktur.Isıya ve soğuğa karşı koruma sağlar.Nem oluşumu ve nemin tutulması  sayesinde cildin nem dengesi bu tabakada düzenlenir. Bu tabakada kolajenler ,elastinler, kılcal damarlar, lenf damarları, kıl, kökü, yağ bezleri, ter bezleri ve sinirler bulunur.Kolajen ve elastin lifleri cildin elastikiyetinden ve nem dengesinden sorumludur. 

Alt Deri (hyporermis)                  

                   Derinin en alt tabakasıdır. Deriyi altta bulunan organlara bağlayan deri altı tabakasıdır. Bağ dokudan oluşmuş olup bol miktarda yağ hücreleri ve dokusu ile damarlar ve sinirler bulunur. Vücudun ısısını ayarlar, organları korur. Vücut ısısını damarları büzmek ve genişletmek suretiyle dengeler. 

                                        CİLT TİPLERİ VE ÖZELLİKLERİ


    CİLT TİPİ                  YAĞ DURUMU          GÖZENEKLER         NEM DURUMU
  
Normal Cilt                                                        
Normal dengeli şeffaf görünüm hafif bir parlaklık

Sıkı kapalı
Normal dengeli çizgi yok

Kuru cilt
Çok az, yağ yok, mat görünüm pul pul 

Sıkı kapalı
Nemsiz, az çizgiler belirgin

Karma Cilt
T bölgesi yağlı parlak yanaklar normal veya kuru
T bölgesi açık ya da genişlemiş dolu
Normal veya altında

Olgun Cilt
Yağ eksik, mat, kaba ve kalın görünüm

Açık ya da kapalı ve dolu komedon dolu
Dengeli, normal belirgin

Problemsiz Yağlı cilt
Yağ fazla tüm yüz parlak
Açık ya da kapalı ve
dolu komedon dolu   
Dengeli, normal çizgisiz

Problemli Yağlı Cilt

Tüm yüz parlak

Geniş, dolu yoğun sivilce, akne komedonlar yoğun

Normal
Hassas Yağlı Cilt
Tüm yüz parlak
Geniş, dolu ya da boş
Nemsiz çizgiye meyilli
       

          Normal Cilt Yapısı           Nadiren bulunan cilt tipidir. Hormonel değişmeler başlayınca bu cilt tipi de değiştirir. Genelde ergenlik çağı başlaması ile birlikte cilt yağlanmaya başlar, yaş ilerledikçe cilt kurur. Cildin görünümü berraktır, renk dağılımı eşittir, dokunmaya karşı yumuşak ve kaygandır. Epidermis (ölü üst katman) orta kalınlıktadır. Elastikiyeti yüksektir (Elastikiyet cildin gerildiğinde tekrar eski haline dönme hızıdır).
           Kuru Cilt Yapısı
           Rengi solgundur, epidermis (ölü üst katman) incedir, yıkandıktan sonra cilt gerilir, genelde cilt pul pul görünümlüdür, yağ bezeleri oranı azdır, normalin altında ifrazatı bulunur. Göz çevresinde kalıcı ince çizgiler oluşur. Kılcal damarlar zayıftır ve çatlama tehlikeleri bulunur. Gözenekler genelde küçüktür, cildin genel görünümü büzülmüş ve kurudur, kaşlarda kepek gözükür, yer yer  pullanmalar dikkat çeker.
           Hassas Cilt
           Yapı olarak kuru cilt yapısına yakındır. Epidermis (ölü üst katman) incedir. Şeffaf görünümü vardır, iç damarlar fark edilebilir. Yıkama sonrası aşırı gerilir. Dış uyarılara karşı reaksiyon gösterir ve kızarır. Kuruluk sonucu kabuklaşma ve kılcal damar çatlamasına meyilli olur. Cilt erken yaşlanma belirtisi gösterir. Görünümü ince ve şeffaftır, gözenekleri küçüktür, çabuk kızarır ve alerjik tepkiler gösterir, dış etkenlere karşı korumasızdır. Gittikçe sigara kağıdı kadar ince bir görüntü verir.
              Yağlı Cilt              Aşırı aktif yağ bezleri sonucu cilt parlar. Epidermis kalındır. Açık gözenekler, özellikle T bölgesinde (burun, çene alın) siyah nokta ve sivilce yapmaya meyilli cilttir, ph değeri düşüktür.
               Oluşum nedenleri: Aşırı aktif yağ bezleri, ergenlik çağı ve hormonel değişimler sonucu meydana gelir, bazen irsi olabilir yaş ilerledikçe yağlanma azalır.                Karma Cilt
                15 yaş üzeri genelde cilt iki özelliği aynı anda taşımaya, başlar, karma/kuru, karma/yağlı olarak adlandırılır. T bölgesi yağlı, yanaklar ve alın kuru ise karma/kuru, T bölgesi alın yağı ve yanaklar kuru ise karma/yağlı olarak adlandırılır.
                Karma/kuru ciltler
                Alın ve yanaklar kuru, burun ve çene  yağlı veya normaldir, iki ayrı cilt olarak algılanmalıdır.
               Oluşum nedenleri: Bakınız kuru ciltler
                 Karma/yağlı ciltler
                 Alın, burun ve çene yağlı, diğer bölgeler genelde normal veya kurudur. Yağlı bölgelerde siyah nokta ve sivilce meydana gelir. İki tip cilt olarak algılanmalıdır.
                Oluşum nedenleri: Bakınız Yağlı Ciltler        
                 Akneli Ciltler
                Kist ve büyük sivilceler olarak kendini gösterir. Cildin genel görünümü kızarık ve pürüzlüdür.
                Oluşum nedenleri: Gözeneklerin tıkanması sonucu oluşur. Bazen hijyen eksikliğine ve hormonel dengesizliğe bağlı olarak ortaya çıkabilir.               Solgun/Yıpranmış Ciltler
               Soluk, cansız görünümlüdür. Ciltte aşırı tıkanıklık, göz etrafında şişmeler meydana gelir.
               Oluşum nedenleri: İklim, yanlış, diyet, hastalık, hormonel değişmeler.               Kırışık Ciltler
               Belirgin ve derin çizgiler, genel kuruluk ve sarkmalar meydana gelir, cilt cansızdır.
               Oluşum nedenleri: Hormonel değişmeler, yanlış beslenme, yaş faktörü.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder